İŞKOLU BELİRLENMESİ VE İŞKOLU TESPİTİ DAVALARI

Av. Feyza ÇELİK

12/15/20235 min read

İşkolu kavramı 6356 Sayılı Kanun’un önemli kavramlarından biridir. 6356 Sayılı Kanun’un 3ncü maddesinde; “…Sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunur…” cümlesi kuruluş esası olarak belirtilmiştir.

İlgili kanun madde devamında, Kamu İşveren Sendikaları için ayrı bir düzenlemeye yer verilmiştir. Madde devamında; “Kamu işveren sendikalarının, aynı işkolundaki kamu işverenleri tarafından kurulması ve faaliyette bulunması şartı aranmaz.Madde gerekçesinde, hukuk sistemimize hakim olan “ serbest kuruluş ilkesinin” belirtildiği, sendikaların endüstri ilişkileri sisteminin benimsediği ve uygulandığı biçimde işkolu esasına göre kurulacağı vurgulanmıştır.

İşkolunun belirlenmesi ve işkolu tespiti davalarına geçmeden önce, kısaca “sendika” kavramı üzerinde durmakta fayda görmekteyiz.

6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 2nci maddesinde Sendika; İşçilerin ve işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluş olarak tanımlanmıştır.

Bilindiği üzere bireysel iş hukukunun özneleri işçi ve işverendir. İşçi ve işveren arasındaki hukuki ilişkiyi ise aralarında akdedilen “ hizmet sözleşmesi” sağlar. Toplu iş hukukunun en önemli öznesi ise hiç şüphesiz sendikalardır. İşveren, toplu iş hukukunda bireysel veya işveren sendikasına üye olarak da yer alabilir ise de işçi bu alanda sendikal örgütlenme yolu ile yer alır.

Sendikalar, tüzel kişiliklerdir. 6356 Sayılı Kanun’un bir çok hükmünde tüzel kişilik kavramından bahsedilmekte olup özellikle Kanun 7nci maddesinde; “…Kuruluşlar, kurucularının kuruluşun merkezinin bulunacağı ilin valiliğine dilekçelerine ekli olarak kuruluş tüzüğünü vermeleriyle tüzel kişilik kazanır…..” denmektedir. Sendikaların tüzel kişiliğe sahip olması, yargılama taraf sıfatı olarak gösterilmesinde önem arz etmektedir.

6356 Sayılı Kanun’ da işkolu tanımı yapılmamıştır. İlgili Kanun’a göre, bir iş yerinde yürütülen asıl işe yardımcı işlerinde asıl işin girdiği iş kolunda sayıldığı belirtilmiş olup işkoluna giren işlerin, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası normlar göz önünde bulundurularak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirleneceği belirtilmiş ve ilgili Kanun’da EK-1 olarak 20 adet iş koluna yer verilmiştir.

İşkolunun tespiti ilgili Kanun 5nci maddesine göre yapılır. İlgili düzenleme uyarınca, “Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmi Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması halinde bölge adliye mahkemesi iki ay içinde kararını verir. Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması halinde Yargıtay, uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar. Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz. İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu iş sözleşmesini etkilemez.”

İlgili düzenleme kapsamında, Bakanlık tespit kararının Resmi Gazete’de yayımlanması ardından 15 gün içerisinde itiraz edilmez ise, karar kesinleşir. Yahut, ilgililer tarafından yapılan itiraz sonrası İş Mahkemesi tarafından 2 AY içerisinde verilen karara karşı istinaf başvurusu yapılmaz ise Mahkeme kararı kesinleşecektir.

Kanunda, itiraz yoluna başvuracak kişiler tek tek izah edilmemiş ilgililer tarafından tespit kararına karşı dava açılacağı belirtilmiştir. Yargı kararlarında “ ilgililer” ifadesinden kimlerin anlaşılacağı açıklanmaya çalışılmıştır. Yargıtay kararları çerçevesinde, ilgililer kavramı kapsamına; Bakanlık tespitinde yer alan ve itiraza konu olan işkolunda bulunan sendikalar, ilgili iş yerinde örgütlenen sendikalar, işveren ve Bakanlık girmektedir.

Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır (m.5/1) hükmü emredici olarak düzenlenmiştir.

Kanunda belirtilen 15 günlük dava açma süresi hak düşürücü süredir. Hakim re ’sen bu süreyi dikkate alır.

Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği sonraki dönem için olacaktır.

İşkolu tespiti için açılan davaların, yetki işlemleri ve yetki, tespit davalarında bekletici mesele yapılmaz. Bekletici mesele yapılmaması hem işyeri hem de işletme için geçerlidir. Öte yandan, işkolu değişikliği uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesini etkilemez. Ancak o dönem içinde ikinci bir yetki başvurusu olmadan önce tespit yapılır ise ikinci dönemi bağlar.